13 Eylül 2018 Perşembe

Eyvah! Storage'ın yazılımında "bug" çıktı!

Yönettiğim ortamların birinde disk altyapısı (storage) kaynaklı ciddi bir sorun oluştu. Şöyle bir senaryo düşünün ki, X veri merkezinde barındırdığımız canlı veritabanı ve uygulama sunucularımıza ait dosyaların ve yedeklerimizin bulunduğu disk altyapısı Y firmasının ürünü olan Storage'taki bir yazılım sorunu (bug) nedeniyle komple bozuluyor (corruption). Ne canlı ortam verilerine, ne de yedeklerine ulaşılamıyor. Tam bir kriz!

Bir süre sonra veri merkezi 1 gün öncesine ait veritabanı yedeklerine ulaşabildiğini söyledi, fakat bu bizim için 1 günlük veri kaybı demekti. Bu kritik bir sistem olduğu için tabii ki Transaction Log yedekleri alıyorduk ve bu yedek dosyaları da sistemi tamamen kaybetmeden 1 saat öncesine kadar geri getirilebildi. Bu noktada veri kaybı 1 saatti. Yine neyse ki bu ortamın BT yöneticisi felaket senaryolarının bilincindeydi ve bu konuda yatırım yapılmasını sağlamıştı, bu sayede başka bir veri merkezinde bulunan yedeklerimizi kullanarak yalnızca 1 dakikalık veri kaybı ile bu kriz atlatılmış oldu.

Not: Müşteri felaket önleme seçenekleri konusunda bilgilendirilmişti. Maliyet-fayda hesabına göre 1 dakikalık veri kaybı müşteri için kabul edilebilirdi.

Sadece son 2 senede 4 kere buna benzer durum için yedekliliğin önemine dair yazılar yazmışım (yazı1yazı2yazı3yazı4), en azından bir çırpıda bulabildiklerim bunlar. Disk altyapıları kısmen veya tamamen yazılım (firmware) veya donanım hatası nedeniyle bozulabilir. Ayrıca verileriniz disk veya sistem yöneticileri tarafından yanlışlıkla silinebilir veya bir saldırı neticesinde bozulabilir. Sistemleriniz çeşitli nedenlerle kullanılamaz, ulaşılamaz duruma gelebilir. Bu gibi olasılıklar sizin başınıza gelmeyecek sanmayın, çok yanılırsınız. Türkiye'nin veya dünyanın en büyük kurumlarının bile başlarına geliyor bu durumlar. Şahsen yönettiğim ortamlarda ister istemez, şartlar ve imkanlar dahilindeki her türlü önleme rağmen bahsettiğim çeşitli nedenlerle senede ortalama 2 kere yaşıyorum benzer senaryoları. Şimdiye kadar bunu tatmadıysanız bile, üzgünüm ama emin olun eninde sonunda tadacaksınız. En iyisi, o güne şimdiden hazırlıklı olmak!

Size tavsiyem şirketiniz içerisindeki ilgili partilerle bir toplantı yapın ve şu soruların cevaplarını arayın: 

"Ne kadar sürelik veri kaybına tahammülümüz var? 1 gün? 1 saat? 1 dakika? Birkaç saniye?"

"Sistemimizin en fazla ne kadar süre kapalı kalmasını tolere edebiliriz?" 

Tabii ki iki soruya da ilk etapta "Sıfır!" yanıtının gelmesi şaşırtıcı olmayacak, fakat bunun maliyet-fayda hesabının yapılması gerekiyor. Çünkü kullandığınız SQL Server Edition'ına göre farklı lisans ücretleri ödüyorsunuz ve yine Edition'lara göre farklı sürekli kullanılabilirlik ve felaket önleme seçenekleri mevcut. İhtiyacınıza en uygun çözümü örneğin SQL Server'ın Standard Edition'ıyla da üretebilirsiniz, böylece lisans maliyetlerinizi hele ki dövizin bu seviyelerde olduğu bu zamanlarda ciddi oranda düşürebilirsiniz. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki bütçe musluklarını açsanız bile çeşitli nedenlerle tamamen kesintisiz bir ortam kuramazsınız, fakat kesintinin olabildiğince kısa sürmesini ve doğru yönetilmesini sağlayabilirsiniz.

Veri kayıpsız, az kesintili günler dilerim.

Ekrem Önsoy
Microsoft SQL Server Danışmanı
www.ekremonsoy.com

Hiç yorum yok: