11 Mart 2019 Pazartesi

SQLBits'ten notlar

SQLBits uzun yıllardır İngiltere'de gerçekleştirilen bir SQL Server etkinliğidir, Microsoft ve uluslararası topluluk bu etkinliğe oldukça ilgi gösterir. Bu etkinliğin sonuncusu 27 Şubat - 2 Mart 2019 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu yazımda etkinlik boyunca sergilenen oturumlarda benim dikkatimi çeken konular hakkındaki notlarımdan bazılarını sizlerle de paylaşacağım.

Not: Bu etkinliğe fiziksel olarak gitmediğimi, oturumları uzaktan izlediğimi belirteyim. Yani bunu siz de yapabilirsiniz. Oturumların kayıtlarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Not: Etkinlik sırasında SQL Server 2019'un CTP 2.3'ü yayınlandı.

1- Sunuculuğunu Buck Woody'nin üstlendiği açılış konuşmasında Bob Ward'tan SQL Server 2019 ile birlikte artık sistem veritabanlarının da Always On Availability Groups'a katılabileceğini öğrendim. Bu sayede Instance seviyesindeki Login, Job ve benzeri nesneler de ikincil sunuculara otomatik olarak aktarılabilecek. Bunu Script'lerle yapmak gerçekten pek eğlenceli değildi, nihayet bu özelliğin geliyor olduğunu bilmek güzel. CTP 2.3'te yok, ama gelecek CTP'lerde görecekmişiz.

2- SQL Server 2019 ile birlikte 

"String or binary data would be truncated." * 

hata mesajının çok daha anlamlı bir hale getirileceğini zaten duymuştuk; ama tam olarak nasıl olacağını ben bilmiyordum. 

* Bilmeyenler için, bu hata mesajı örneğin 20 karakter uzunluğundaki bir metin alanına 21 karakterlik veri yazmak istediğinizde oluşur. Eğer bu işlemi yaptığınız kod bloğu içerisinde, ki SP veya toplu bir komut olabilir, tam olarak hangi kod satırındaki hangi tabloda hangi alanda işlem yaparken bu hatanın oluştuğunu bilemezsiniz ve bu sıkıcı bir "debug" çalışmasıdır.

Bu hata mesajının yeni biçimi şöyle oluyor 

"String or binary data would be truncated in table 'tablo adı'column 'sütun adı'. Truncated value'değer'." 

Nihayet! Hatta bunun için SQL Server 2017 ve 2016'ya kadar geriye dönük güncelleme çıkacaklarmış. Bu konuda Microsoft'un bir blog yazısını da buldum, okumak isteyenler buyursun.

3- Tempdb'de de güzel bir değişiklik var. SQL Server 2019 ile birlikte artık bu sistem veritabanındaki tüm sistem tabloları in-memory OLTP "Schema_Only" olarak oluşturulacak. Böylece sistem tablolarında Latch Contention sorunu oluşmayacak. Sonuçta tempdb yeniden başladığında boş olarak başlıyor, yani verinin kalıcı olmasına (durability) ne gerek var? Şu anki CTP 2.3'te yok bu özellik, ama gelecek CTP'lerde görecekmişiz.

4- Yine SQL Server 2019'da Accelerated Database Recovery (ADR) adında yeni bir özellik geliyor. SQL Server ile özellikle yoğun ortamlarda çalışanların ve yöneticilerin illa tecrübe ettiği bir hadisedir, çok uzun bir veri değişikliği sorgusu çalışır, bunun sahayı felç ettiği biraz geç anlaşılır, sonra yukarıdan büyük baskı gelir ve sorunlu sorgu tespit edilir ve durdurulmaya çalışılır; fakat sorgu durur mu? Durmaz. Çünkü Rollback süreci başlamıştır. Duruma göre bu oldukça uzun bir süre devam edebilir ve bu süreçte Blocking'ler, ciddi yavaşlıklar gibi sıkıntılar yaşanabilir. Hatta bazıları umutsuzca SQL Server Database Engine servisini yeniden çalıştırmayı dener, tabii ki bu beyhude bir girişimdir, çünkü Recovery süreci tamamlanmadan eski mutlu günlere dönemezler. İşte SQL Server 2019 ile birlikte gelecek olan ADR tüm bu sorunları çözüyor. Tabii ki her şeyin bir bedeli var, ADR'ın da. Bunun için bir çeşit "row versioning" yöntemi kullanılmış, ama SQL Server 2005 ile birlikte gelen gibi değil, çünkü ADR'ın Database Engine servisi yeniden başlatıldığında da işe yaraması gerekiyor; ama malum servis yeniden başladığında tempdb sıfırlanıyor, bu nedenle işe yaramaz. İşte bu yüzden ADR için "row versioning" işlemi ADR'ın etkinleştirildiği veritabanının içinde gerçekleştiriliyor, tempdb'de değil. Geçen gün Brent Ozar bunun demosunu yayınlamıştı, merak edenler buyursun.

5- Profesör Mark Whitehorn'un "Graph databases - What, how and why" isimli sunumunu çok keyifli bulduğumu belirtmek isterim. Konuyu SQL Server özelinde değil, genel olarak "Graph Database" modeli çerçevesinde anlatıyor; fakat sonuç itibariyle Node'lar, Edge'ler ve bunların birbiriyle ilişkisi. O yüzden birebir alakalı.

6- Microsoft'ta Program Manager olarak çalışan Pedro Lopez sunumunda ISV'lere uygulamalarınızı SQL Server versiyonuna, bulut veya on-prem olmasına göre değil, SQL Server Compatibility Level'a göre sertifikalandırın diyor. SQL Server versiyonunu yükselttiğinizde uygulamanın performansının daha kötü olabileceğinden çekinerek versiyon yükseltmemeyi düşünmeyin, misal bir uygulama veritabanı sunucusunu SQL Server 2012'den SQL Server 2016'ya yükselttiğinizde eğer veritabanının Compatibility Level'ını SQL Server 2012 seviyesine getirirseniz veritabanınızdaki kodlar yine SQL Server 2012'deki performansla çalışacaktır diyor (mealen). Çünkü yeni versiyonlarda Query Processor'da yapılan performans ile ilgili geliştirmeler ancak Compatibility Level'ın değiştirmesiyle devreye giriyor. Pedro Lopez Microsoft'un ISV'lerin sertifikalandırma konusundaki bakış açısını değiştirmek için çalışmalara devam ettiğini, hatta Sharepoint'in gelecek versiyonunun da bu şekilde sertifikalandırılacağını söylüyor.

Bununla birlikte "discontinued feature" olarak adlandırılan özelliklerin Compatibility Level'dan bağımsız olarak yeni versiyonlarda çalışmayacağını vurgulamakta fayda var. Örneğin SQL Server 2012'de Discontinued Feature olarak belirlenen bir özellik, veritabanını bir SQL Server 2019 Instance'ına taşıdıktan sonra Compability Level'ı 110 da yapsanız çalışmayacaktır. Bu nedenle versiyon yükseltme çalışmasının ön analizini dikkatlice yapmalısınız.

"Deprecated" özellikler ise Compability Level Protection kapsamında yeni versiyonlarda da desteklenmeye devam ediyor, yani SQL Server 2012'de "Deprecated Feature" listesine giren bir özellik, veritabanı sunucunuzu SQL Server 2019'a yükseltseniz bile Compability Level'ını 110 olarak ayarladığınızda çalışmaya devam ediyor.

7- SQL Server on Linux ilk duyurulduğunda hemen bir VM oluşturmuş, üstüne Ubuntu kurmuş ve SQL Server 2017'yi de onun üstüne kurup Host'taki SQL Server Management Studio'dan Ubuntu kurulu VM'deki SQL Server 2017'ye bağlanmış ve bunun da yazısını yazmıştım. Fakat Container nedir, SQL Server ile neden ve nasıl kullanılır açıkçası pek bilgim yoktu. Bob Ward'un "Inside SQL Server Containers" isimli oturumunu izlediğimde ise oldukça güzel bir resim oturdu kafamda. Bir veya daha fazla imajdan bir veya daha fazla Container'ın nasıl çalıştırılabileceğini, nasıl saniyeler içerisinde SQL Server'ın güncellenebileceğini veya daha üst bir versiyona yükseltilebileceğini, neden farklı imajlar oluşturmak isteyebileceğimi, Container kapandığında veritabanlarımı kaybetmemek için neler yapabileceğimi ve ne gibi senaryolarda SQL Server'ı bir Container'da (misal Docker) çalıştırmak isteyeceğimi öğrendim. Eğer bu konuda merakınız varsa, bu oturumu kaçırmamanızı özellikle tavsiye ederim.

Not: Bu oturumun seviyesi 400'dür. Yani ileri seviye.

Önemli hatırlatma:
SQL Server 2008 ve SQL Server 2008 R2 versiyonları için Microsoft Extended Support Temmuz 2019'da bitiyor, yani 4 ay kaldı. SQL Server veritabanı sunucularınızın SQL Server'ın yeni versiyonlarına Microsoft'un önerilerine %100 uyumlu olarak, ama saha tecrübesini de göz ardı etmeden yükseltilmesi, bu yükseltme çalışmasının en verimli, risksiz, hızlı ve profesyonel şekilde yapılması konusunda desteğe ihtiyacınız varsa lütfen tıklayın. Şirketinizin ihtiyaçlarına en uygun SQL Server Edition'ını birlikte belirleyelim, en düşük lisans maliyetiyle, en kısa kesinti süresiyle ve hiç veri kaybetmeden SQL Server sunucularınızın versiyonunu yükseltelim.

Ekrem Önsoy
Microsoft SQL Server Danışmanı
www.ekremonsoy.com

Hiç yorum yok: